|
" Locke, Rousseau Ve Dewey’e göre eğitim Ve Deneyim ilişkisi "
Savruk, Demet
Kenan, Seyfi
Document Type
|
:
|
Latin Dissertation
|
Language of Document
|
:
|
Turkish
|
Record Number
|
:
|
1108055
|
Doc. No
|
:
|
TLpq2461035335
|
Main Entry
|
:
|
Kenan, Seyfi
|
|
:
|
Savruk, Demet
|
Title & Author
|
:
|
Locke, Rousseau Ve Dewey’e göre eğitim Ve Deneyim ilişkisi\ Savruk, DemetKenan, Seyfi
|
College
|
:
|
Marmara Universitesi (Turkey)
|
Date
|
:
|
2019
|
student score
|
:
|
2019
|
Degree
|
:
|
Master's
|
Page No
|
:
|
356
|
Abstract
|
:
|
Bu çalışmada eğitim ve deneyim ilişkisi; felsefi zeminde bilginin kaynağı olarak duyuları öne çıkaran natüralist ve ampirist ekol çerçevesinde Locke, Rousseau ve Dewey’in görüşleri üzerinden tartışılarak ele alınmaya çalışılmıştır. Bu amaç kapsamında, ilgili düşünürlerin felsefi düşüncelerinin modern eğitimsel paradigmalar oluşturmadaki etkileri ve eğitim programlarına yansımaları analiz edilmiş ve karşılaştırılmıştır. Eğitim, bir taraftan amaç varlığı olarak insanın kendini gerçekleştirmesi, diğer taraftan da birlikte yaşanılabilir bir toplum ideali için yaşamsal dinamiklerin en iyileştirilmesi yolunda sürdürülebilir yöntemler üreten gelişimsel bir süreçtir. Eğitim süreçlerinin bir çıktısı olarak insan etkinliklerinin ölçüsü de şüphesiz ki onların değeri üzerinden belirlenmektedir. Bilgi ve değer sorunsalı olarak eğitim, tarih boyunca insan(lığ)a dair sorun alanlarına ortak bir yanıt olarak varlığını meşrulaştırmış ve zaman içinde de kurumsallaşmıştır. İnsanın yetkinlik ve mutluluk arayışı ile başlayan felsefi yolculuğunda yalnız eğitimsel değil, bütün felsefi soruşturmalarda karşımıza çıkan bu sorun alanları, çeşitli felsefi akımlar içerisinde kendine yanıtlar aramıştır. Bu yanıtlardan en güçlüleri şüphesiz ki felsefede deneyimi öne çıkaran ampirist görüş bağlamında ortaya atılmıştır. Bugün eğitim ve öğretim olarak ismini birlikte zikrettiğimiz bu iki kavramın zaman içinde hangi koşullarda, hangi içerikleri karşıladığı ve çeşitli felsefi görüşler içinde kendilerini nasıl şekillendirdiği konusu bizi bir yandan epistemolojik diğer yandan ontolojik bir diğer yandan da başka bütüncül yaklaşımların mümkünlüğüne dair sorun alanlarına götürmektedir. Bu bağlamda, bilimsel yöntemin sistematikleştirilmesine yaptığı katkılarla ve ABD’nin yaşam ve eğitim felsefesinin köklerinin dayandığı pragmatizm akımın geliştiricilerinden olan Dewey ile modern felsefenin ve ampirizm akımının kurucusu olarak kabul edilen Locke ve Aydınlanma döneminin önemli düşünürlerinden olan Rousseau’nun düşüncelerinin altında, çeşitli formlarda ampirist ve natüralist görüşlerin yer aldığını söyleyebiliriz. Söz konusu düşünürlerin eğitimsel fikirleri, eğitimde deneyim olgusunun önemini tartışılmaz bir biçimde ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda adı geçen düşünürlerin ortak bir zemin üzerinde, tarihsel bir perspektifle karşılaştırmalı olarak incelendiği yerli çalışmalar bulunmamakla beraber, eğitsel deneyim kavramının enine boyuna tartışıldığı çalışmalar da yetersiz görünmektedir. Kalabalık bir nüfusa sahip olmanın yanında, dinamik bir nüfusa ve karaktere sahip ülkemizde, yapılan tüm reformlara rağmen sistematikleşmiş bir deneyimsel eğitim anlayışı olmadığı görülmektedir. Bunun altında yatan nedenlerden biri, kuram ve uygulamalar arasındaki tutarsızlık sorunudur. Ayrıca eğitim programlarında kabul görmüş olan paradigmaların, eğitim uygulamalarına tam olarak yansıtılmadığı da ilgili bağlamda göze çarpan bir diğer problemdir. Bu bağlamda ülkemiz eğitim sisteminde yer alan en temel problemlerden biri olarak; ilgili alandaki felsefi ve düşünsel boşluk gösterilebilir. Temelde güçlü bir felsefenin güçlü bir eğitim anlamına geldiği düşüncesinden hareketle, eğitimle ilgili çalışmalara felsefi ve düşünsel katkı sağlayacak araştırmalara olan ihtiyaç, bu çalışmanın temel gerekçelerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Eğitimde deneyim unsurunu dikkate almayan, yeni gelişmelere kapılar açmayan, yaşamla kesişmeyen, insanı aktif olarak kendi hayatının üzerinde heyecan verici öğrenme ve deneyimleme imkânları sunmayan bütün eğitim sistemleri tarihin karanlık sayfalarında unutulmaya mahkûm olacaktır. Böyle bir anlayışın özümsenebilmesi için, konunun akademik olarak geliştirilmeye ihtiyacı olduğu görülmektedir. Belirtilen amaçlar doğrultusunda bu araştırmanın literatüre katkıda bulunması ve alandaki araştırmacılara ve uygulayıcılara ışık tutması amaçlanmıştır. Temel araştırma kapsamında ele alabileceğimiz bu çalışmada, belirtilen hedef doğrultusunda yapılan kavramsal analiz, üç aşamalı literatür değerlendirmesi sonucunda araştırmacının kendi görüşleri çerçevesinde oluşturulmuştur. Bu bağlamda, bu analiz çerçevesinde; ilgili düşünürlerin eğitimle ilgili temel eserleri başta olmak üzere eğitimsel görüşlerinin yansımış olduğu diğer eserler ve son olarak yapılan literatür taraması sonucunda ilgili düşünürler hakkında konuya ilişkin olarak yazılmış ulaşılabilir durumdaki eserler incelenmiştir. Üç ayrı zaman ve üç ayrı mekân bağlamında, bu üç etkili düşünürün ortaya koymuş oldukları eğitimsel fikirlerin temelinde yatan deneyim olgusu, özellikle 20. yy.’dan itibaren natüralist ve pragmatist anlayışlar ekseninde, başta ABD olmak üzere birçok ülkenin eğitimsel fikirlerine yansımıştır. Ayrıca deneyim kavramının gelişim çizgisi üzerinde çığır açıcı katkıları olmuş bu üç düşünür, eğitimde birçok modern kavramın ortaya çıkması ve geliştirilmesine çeşitli şekillerde katkıda bulunmuştur. Bu kavramlardan ilk akla gelenler, başta öğrenci merkezlilik olmak üzere, bireysel farklılıkların dikkate alınması, eğitimde özgürlük, buluş ve keşifler yoluyla doğal bir ortamda doğal şekilde öğrenme, problem çözme, yaratıcı ve eleştirel düşünme, demokrasi, yapılandırmacılık vb. düşünürlerin ortaya koydukları ya da geliştirdikleri, çağdaş eğitim teorilerinin de merkezinde yer alan kavramlardır. Pragmatizm akımının oluşum basamaklarını işaret eden gelişmelere yol açmış olduklarını söyleyebileceğimiz Locke ve Rousseau gibi eğitim hakkında yazmış olan modern düşünürlerin, gerek bilgi gerek değer bağlamında ele almış oldukları eğitim konusundaki fikirlerinin izdüşümleri, özellikle karakter ve değerler eğitimi konusunda bir bakış açısı ortaya koyabilecek nitelikte evrensel bilgiler sunmaktadır. Ayrıca Dewey’in bilimsel ve rasyonel bir çerçevede demokrasi anlayışına dayanarak oluşturmak istediği birey ve toplumun birlikte gelişimi fikrine dayalı pragmatik natüralist eğitim anlayışı, ülkemiz de dâhil olmak üzere bir çok ülkenin eğitim programlarını paradigmal zeminde etkilemiş, fakat uygulamada henüz çözümlenememiş bir çok problemi de beraberinde getirmiştir. Burada yeniden kuram ve uygulama ile toplumların kendi yerel dinamiklerine uygun bir ideal felsefi düşünceyi oluşturması ve benimsemesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. --------------------
|
Subject
|
:
|
Philosophy
|
| |