|
" Fârâbî’Nin Anlam Teorisi: "
Bozkuş, Hatice
Türker, Ömer
Document Type
|
:
|
Latin Dissertation
|
Language of Document
|
:
|
Turkish
|
Record Number
|
:
|
1109556
|
Doc. No
|
:
|
TLpq2473427474
|
Main Entry
|
:
|
Bozkuş, Hatice
|
|
:
|
Türker, Ömer
|
Title & Author
|
:
|
Fârâbî’Nin Anlam Teorisi:\ Bozkuş, HaticeTürker, Ömer
|
College
|
:
|
Marmara Universitesi (Turkey)
|
Date
|
:
|
2019
|
student score
|
:
|
2019
|
Degree
|
:
|
Master's
|
Page No
|
:
|
97
|
Abstract
|
:
|
Fârâbî, es-Siyâsetü’l-medeniyye’de suretin eşsesli bir lafız olduğunu ve hakîkî anlamda yalnızca dışta bulunabileceğini ifade eder. Buna göre iç duyular ve akılda bulunan suret, mecazî olarak bu ismi almaktadır. Fakat burada yürütülen tartışma, salt lafzî bir ayrım olmayıp dış ile zihin arasında ontolojik bir ayrımı gerektirir. Ontolojik ayrımdan kastımız, zihinde bilgiyi temsil eden suret ile söz konusu zihnî temsilin alındığı dıştaki asıl suretin kategorik farklılığıdır. Mahiyeti mantıkî bir kavram olarak kullandığı ve İbn Sînâ’daki gibi varlık-mahiyet ayrımına sahip olmadığı için Fârâbî’ye göre cevher ve araz olmak, şeyin tanımına dahil olcak, dolayısıyla zihindeki makul ile dıştaki mevcut arasında mahiyet farklılığı doğuracaktır. Bu durumda mahiyetleri farklı iki suret arasında anlamsal örtüşmenin nasıl sağlanacağı ve bilginin imkanının nasıl korunacağı problem haline gelmektedir. Fârâbî, Kitâbü’l-hurûf’ta dış ve zihin arasında asıl-misal ilişkisi tesis ederek zihinde şeylerin temsillerinin bulunduğunu kabul etmektedir. Dış ile zihin arasında kurulan temsil ilişkisinde anlamsal irtibatı sağlayarak bilgiyi mümkün kılan unsur, şeylerin tümel cins ve fasıllarından müteşekkil anlamlarına tekabül eden mahiyettir. Buna göre şeyi bilfiil o şey yapan anlamında suret ile eşdeğer bir kavram olan mahiyet, hakîkî ve tikel tahakkuku bakımından dışta, tanımının soyutlanarak zihne alınması bakımından misâlî ve tümel olarak zihindedir. Bu durumda hem dıştaki suret hem de zihindeki misal için suret lafzının kullanılması, doğru olmayacaktır. Bu nedenle Fârâbî, dıştakine suret, iç duyular ve nefstekine resim demeyi teklif eder. Fakat tümellik ve soyutluk bakımından iç duyular ve nefs arasında da ayrım yapılmalı, tamamen soyut bir cevher olan nefsin varlık tarzına uygun olarak onda bulunan tümel surete anlam (ma’kûl) denilmelidir.
|
Subject
|
:
|
Epistemology
|
|
:
|
Logic
|
|
:
|
Philosophy
|
|
:
|
Political science
|
|
:
|
Spirituality
|
| |